Zihnin 7 Özelliği

Zihnin 7  Özelliği

Zihin çoğu zaman bir gizem olarak kabul edilir, çünkü ne düşünürüz, neden düşünürüz, durup pek de izlemeyiz. Düşüncelerimiz nereden gelir, nereye gider, nasıl sonuçlar yaratır? Sahip olduğumuz en büyük kaynak olan düşünce enerjisini keşfetmek ve daha iyi yönlendirmek için meditasyon bizi eğitir.

Bu yazıda, zihnin 7 özelliği üzerinde duracağız:

Zihin, düşüncelerimizi yarattığımız bir LABORATUVARDIR. En yaratıcı ve üretken boyuttur, aslında kim günde binlerce düşünce üretmez ki? Kayba ya da kazanca yol açan düşünceler! Düşüncelerin tekrarı, ruh halini değiştirebilen ve kelimelerin ve seçimlerin kalitesini belirleyen belirli duyguların ortaya çıkmasına neden olur. İç laboratuvarımızda iyi bir kaderin çizgisini çizecek kadar yaratıcı ya da geleceğimizi siyaha boyayacak kadar yıkıcı olma potansiyeline sahibiz. Bugün hangi özel düşünceyi yaratabiliriz? Kendimiz ve dünya için? Huzura veya barışa dair düşünceler, kendisini şiddetsizlik konusunda eğiten bir zihnin güçlü yaratımıdır.

Zihin, RUHUN BİR FAKÜLTESİDİR- Ruhun, yani ebedi kimliğimizin, onun yardımcıları gibi olan üç fakültesi vardır!

1. Zihin, düşünme yetisidir,
2. Akıl, ayırt etmesi ve karar vermesi gereken filtredir,
3. Zamanla edinilen alışkanlıklar karakterimizi şekillendirir.

Bu üç yeti arasındaki etkileşim kişinin karakterini belirler. Zihnimizi yönetmek kolay değildir. Sağduyu ve bilgeliğin sahibi olan akıl, işlevsel ve uyanıksa zihni sakinleştirebilir ve ondan en iyi şekilde yararlanabilir. Alışkanlıklar oyunlar oynar ve zihni her zaman aynı şekilde düşünmeye teşvik eder, böylece olumsuz karakter özelliklerini güçlendirir ve değişmenin imkânsız olmasa da zor olduğu inancını yaratır. Ancak her şey mümkündür, özellikle de bu iç mekanizmayı anlarsak. İlk adım, değişimi mümkün kılan yetiyi, yani aklı iyi beslemektir. Zihin onu takip edecektir.

Zihin bir SAVAŞ ALANIDIR; genellikle iyiyle kötü arasındaki en yoğun savaşlar, açgözlülük ve cömertliğin buluşup çatıştığı zaman zihinde gerçekleşir. “Ulaşılabilir olmak ve katkıda bulunmak istiyorum ama sonuçta kendi arka bahçemi düşünmek zorundayım.” Kalp ve zihin sıklıkla farklı yerlere yönelir, zihin mantığı, kalp ise affetmeyi tercih eder. Yani mücadele hiç bitmez ve en belirgin belirtiler yorgunluk ve üzüntüdür.

Zihin EN ÇOK YAŞADIĞIMIZ ve gerçekliğin en gerçek halini yarattığımız YERDİR. Çoğu zaman içimizde yaşadığımız gerçeklik, dışarıdakinden daha canlı, daha heyecan vericidir ya da daha gerçekmiş gibi algılanır! Diyelim ki, birisi bize gülümsemedi, bu konuda yaygara koparırız! Belki de dikkati dağılmıştı! Daha dikkatli ve tarafsız olmayı pratik etmek, er ya da geç temelsiz olduğu ortaya çıkacak aceleci sonuçlara ve yargılara varmadan, iç ve dış dünyamızda olup bitenleri daha iyi anlamamıza ve düşünmemize olanak tanır. Bize rehberlik eden şey sağduyu değil de egonun dikte ettiği dürtüsel muhakeme ise, ciddi zararlar meydana gelebilir.

Zihin, anılar kalabalığının kaotik hale getirdiği bir MEYDAN’dır. Birçok görüntü ve insan zihne sürekli girip çıkar. Her gün kaç kişiyi düşünürsünüz? Zihninizden kaç tanesi geçer? Bu durum gökyüzünde gelip geçen ve giden bulutlarla karşılaştırılabilir; bu nedenle zihniniz çok kalabalıklaştığında sessizliğe dönmek ve dinginliği yeniden sağlamak için birkaç dakikanızı ayırın. Tıpkı bir meydanın çok gürültülüyken tekrar sessiz hale gelmesi gibi, zihni de çok fazla olayın varlığından bir süreliğine kurtarın. Rahatsız edici görüntüleri serbest bırakmak için, zihninizden geçen herkese iyi dilekler verin. Bu insanı özgürleştirir ve ruhsal açıdan olgunlaştırır.

Zihin KURUTMA KAĞIDI gibidir! Pek çok düşünce, duyuların (özellikle gözlerin) algıladığı şeyler tarafından uyarılır. Bir tartışmadan sonra ya da bizi rahatsız eden ya da yanlış davranan birinin ağır enerjisi, gerçek varlığından daha büyük bir etkiye sahiptir çünkü zihin onu emer. Ve bunu yeniden ve yeniden düşünmeye yönelir, boşa giden bu düşünceler zihinde bir girdap yaratır. Düşünce israfını durdurmak, kendinize etkilenmek yerine, etki yaratmak için bir fırsat vermektir.

Zihin, birçok istenmeyen düşünce otunun yetiştiği, aynı zamanda içsel niteliklerin güzelliğini ve kokusunu ifade eden birçok çiçeğin de yetiştiği bir BAHÇE’dir. Hangi tohumlar gül veya yasemin olur? Küçük bir tohumla başlayan her çiçeği düşünün, küçük bir düşünce, varlığın güzelliğini ifade eden bir zihin durumuna filizlenir. Bu gizli bahçeyi keşfederek şüpheleri gideren ve öz sevgiyi, kabul etmeyi ve olumlu kalmayı teşvik eden içgörü ve anlayışlar kazanırsınız.

Antonella Ferrari