Olumlu Özelliklerinizi Nasıl Keşfedebilirsiniz?

Olumlu Özelliklerinizi Nasıl Keşfedebilirsiniz?

Charles Hogg kişinin kendisindeki ve başkalarındaki özellikleri görmesine yönelik yöntemleri paylaşıyor.

Her sokakta bir Yargılayan insan ve bir de Dürüst insan vardır.

Bir gün Dürüst olan, Yargılayan insanı ziyaret etmeye karar verdi.

Dürüst insan gelir gelmez Yargılayan insan, yabancı bir aile olan yeni komşularından şikâyet etmeye başladı.

“O berbat bir ev kadını,” dedi, “çocuklarının ne kadar kirli olduğunu görmelisin… ve ev! Aynı mahallede yaşamak büyük şanssızlık. İpe astığı kıyafetlere bakın, çarşafların ve havluların üzerindeki siyah çizgilere bakın.

Dürüst insan bakmak için pencereye doğru yürüdü, “Kıyafetler aslında oldukça temiz. Çizgiler pencerenizde!”

Yargılayan insan olarak, ne kadar sıklıkta kendi penceremdeki kir yüzünden aldanıyorum, yargılarımı dışarıya yansıtıyorum, gerçeği gördüğüme tamamen ikna oluyorum? Yargılama tohumu gördüğüm her şeye renk veriyor, dolayısıyla komşularımla olan her etkileşim bu tavrımı güçlendiriyor.

Ta ki Dürüst insan gelene kadar.

Ancak o zaman gözlerimle pencerelere yakından bakıyorum. Pencerelerimin dışındaki kiri temizleme işlemine başladığımda ilginç bir şey fark ediyorum.

Pencerenin içinde de kir var.

Dışarıdaki kir, dış etkilerin, ortamın, görüş ve tutumların ürünüdür.

İçerideki kir, ben farkında olmadan bakışımı renklendiren geçmiş deneyimlerin, algıların ve varsayımların ürünüdür.

Bir dakikalığına durun ve hepimizde olduğu gibi sizde de ortaya çıkan yargılama ve haklılık duyguları üzerinde düşünün. Bu duyguların bizi birbirimizden daha çok ayırdığını, daha yalnız, daha çok korkuyla bıraktığını biliyoruz.

Ve yine de her birimizin içinde büyük bir eleştiri ve yargılama sesi vardır. Eğer yargılayıcı düşüncelerimizi söze dökersek ya da bunları özel tüketim için saklarsak, her iki durumda da başkaları bunun etkisini hisseder.

Tekrar onların tam tersini düşünün. Bağışlama veya anlayış duygularını hatırlayın. Bir hata yaptığınızda size nasıl davranılmasını umduğunuzu hatırlayın. Birinin geçmişini bırakıp onunla yeni bir başlangıç ​​yaptığınızda nasıl hissettiğinizi hatırlayın. Yargılamayı bırakacak alçakgönüllülüğe sahipseniz, ilişkideki iyileşmeyi hayal edin.

Büyükannem birkaç yıl önce doksan dört yaşında vefat etti. Hayatı boyunca doksan iki yaşındayken yalnızca kataraktını aldırmak için hastanede sadece bir gün geçirdi. Sağlıklı, mutlu bir yaşam sürdü ve herkes tarafından sevildi.

Son ziyaretlerimden birinde, onun memnuniyetinin büyük kısmının, başkalarında her zaman iyi olanı bulma konusundaki doğal yeteneğinden kaynaklandığını fark ettim. Ona da aynı duygularla karşılık verdiler. Doğal olarak bu, sevgi alıp vermeyle dolu bir yaşam yarattı.

Eleştirilerin ve eleştirmenlerin gözünde ödenecek çok yüksek bir bedel var gibi görünüyor. Başkalarının yüreklerindeki değerli sevgiyi kaybetmek.

Başkalarının olumlu özelliklerini gördüğümde nasıl hissediyorum?

Kendimi iyi hissederim. Kendi olumlu özelliklerimi gördüğümde nasıl hissediyorum? Daha da iyi. Ama kolay mı?

Tüm katılımcılardan olumlu niteliklerinin bir listesini ve ayrıca değiştirmek istedikleri zayıf yönlerinin bir listesini yapmalarının istendiği atölye çalışmalarına katıldım. Zayıf yönlerin listesi kolaydır, ancak güçlü yönleri tanımlamaya gelince, hemen hemen herkes bunlardan bazılarını yazmakta zorlanır.

Gerçekten kendimi tanıdığımı söyleyebilir miyim? Çoğunlukla yazdıklarımız bana özgü karakter özelliklerinden ziyade yetenekler ve beceriler, yaptıklarım veya öğrendiklerim üzerinedir.

Olumlu özelliklerimi nasıl keşfederim?

Bir deney yapın. Gözlerinizi kapatın ve yavaşça kendinizi bedeninizin ötesine taşıyın. Şimdi zihninizin gözüyle kendinize bakın.

Orada oturan kişinin gözlemcisi olarak ne görüyorsunuz? Olumlu özellikleriniz nelerdir? İçsel motivasyonlarınız, başkalarına nasıl davrandığınız, en çok değer verdiğiniz şeyler hakkında derinlemesine düşünün.

Listeniz uzamaya başlayacak. Tek kelimeyle sınırlı kalmalarına izin vermeyin. Olumlu özelliklerinizin derinliğinin ortaya çıkması için bunları genişletmeye çalışın.

Bu süreçten geçerken ilginç bir şey olabilir. Belki biraz suçluluk ya da utanç hissedilir: “Kendimi mi kandırıyorum? Egom kontrolü ele mi aldı?” bir şekilde kendimizi takdir etmemize izin vermeyen içsel engeller örmüşüzdür. Sağduyu bana, eğer kendimdeki özellikleri göremiyorsam, bunları başkalarında görmenin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor. İç engellerim, bana hiçbir değerimin olmadığını söyleyen derin bir özsaygı eksikliğinden kaynaklanıyor.

Bu engeli kırmak manevi sürecin merkezinde yer alır.

Kendime olan sevgi ve saygıdan yoksun kaldığımda, bu, başkalarının zayıflıklarını ve hatalarını kibirli bir şekilde onaylama şeklinde kendini gösterir. Öz saygı eksikliği, başkalarının zayıflıkları üzerinde durarak desteklenir. Bir arkadaşım Sidney’in büyük televizyon kanallarından birinde gazeteci olarak çalışıyordu. Olumsuzluk, üzüntü ve trajediyle dolu akşam haberlerini izlemek için neden her gece eve koştuğumuzu sık sık merak ederdi. Araştırmalar, kendi koltuğumuzda rahat rahat oturup başkalarının acı çekmesini izlediğimizde, kendi hayatımız için o kadar da kötü hissetmediğimizi gösteriyor. Bu bilinçli değildir ancak kendimizi daha iyi hissedebilmek için tuhaf bir yoldur.

Her yıl piyasada liderleri ve yöneticileri işlerini geliştirmeye teşvik etmeye çalışan kaç yeni felsefe ve teknoloji ortaya çıkıyor? Herhangi bir liderin en güçlü aracının, birlikte çalıştığı kişilere karşı olumlu bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Burada olumlu bir vizyon, güven ve saygıya dayalı içsel bir tutum ve meslektaşlarının olumlu özelliklerini tanımak anlamına gelir. İnsanlar duyduklarının hissettiklerinden farklı olduğu yönünde iki ayrı bir mesaj alırlarsa her zaman duygularına güvenirler. Yani içsel tavrımızı gizleyemeyiz. Birlikte çalıştığım veya yaşadığım kişileri zihnimde sürekli eleştirirsem, onları sözlü olarak ne kadar teşvik etsem de bana tam olarak güvenmezler. Çevremdekilerin olumlu yönlerini görmek doğal bir pekiştirme biçimidir.

Başkalarındaki olumlu özellikleri görme sanatını öğrenirken, deneyimlerimizden sorumlu olduğumuzu belirten ilk ruhsal yasayı da uygulamalıyız; “Eğer başkalarında olumsuzluk görürsem mutsuz olurum; olumlu olanı görürsem mutlu hissederim.”  Karar vermek bana kalmış. Duygularımızı haklı çıkarmak için Suçlama Sanatında oldukça uzmanlaştık. Bu, bilincimizden kaçmak için uzun bir süre boyunca geliştirdiğimiz bir beceridir. Medya çoğu zaman zekayı başkalarındaki zayıflıkları analiz etme yeteneği olarak yücelterek bu yeteneği teşvik ediyor gibi görünüyor.

Maksatlı bir şekilde başkasının karakterini olumsuz diye bir kenara bırakmaya niyet ederiz. Bu beceriyi öğrenir ve başkalarına aktarırız. Ruhsal bir başka yasa olan sebep-sonuç yasasını unutuyoruz. “Yeteneklerimin meyvesini alacağım.” der bu yasa. Bu, kendimdeki ve başkalarındaki olumlu özellikleri görmek için kendimi bilinçli olarak eğitmemi daha da önemli hale getirir.

Ailem, arkadaşlarım ve iş arkadaşlarım gibi bana en yakın olanların olumlu özelliklerini görmek genellikle daha zordur.

Aşağıda Cam Temizleme sanatını geliştirmeme yardımcı olan bazı egzersizler bulunmaktadır.

Alıştırma 1 Erdemler Envanteri

Günlüğümde bana en yakın olanların isimlerini yazdığım bir bölüm tutuyorum. İşte veya evde geçirdiğim bir gün boyunca olumlu bir özellik fark ettiğimde veya birinden bir şey öğrendiğimde bunu günlüğüme yazabiliyorum. Bu onların iyi niteliklerinin bir envanteri gibidir ve gelecekte bana yardımcı olabilir. Olumsuz özelliklerinden birinden etkilendiğimde bunu günlüğe kaydedip dengeyi ayarlayabiliyorum. Başkalarındaki iyiliği hatırlıyorum ve onların hataları ya da geçici zayıflıkları beni tüketmiyor.

Alıştırma 2 Karşılık Verin, Tepki Vermeyin

Beni rahatsız eden, tedirgin eden kişilik özelliklerine sahip biri varsa onu öğretmenim yaparım. Neden? Çünkü onunla birlikte olmak beni değiştirecek. Olumsuz tepkilerimin farkına varmamı sağlayacak. Bana karşılık vermeyi öğrenmeyi ve anında tepki vermemeyi öğretecek.

Alıştırma 3 Bellek Kaydını Düzeltme

Uyumadan önce zihnimin ekranında günün aktivitelerini gözden geçiriyorum. Birine karşı olumsuz duygular taşıyorsam, o kişiyi kalbimde affederek bu duyguların çözülmesini, sağlar, bu duyguları serbest bırakırım. Sadece olumsuz duyguyu silmekle kalmıyorum, aynı zamanda olumlu bir şeyi de kaydediyorum, böylece o kişinin bilinçaltımda kayıtlı kalacak bir özelliğini bilinçli olarak hatırlıyorum. Sonra uyuyorum ve daha hafif uyanıyorum.

Alıştırma 4 Niyeti Görün

Başkalarının olumlu özelliklerini aklımda tutmayı öğrenmenin bir başka yöntemi de eylemleri değil niyetleri görmektir. Bazen insanlar hata yapar ya da belki ben onların işleri yapma şeklini onaylamıyorum. Yapılana odaklanırsam tedirgin oluyorum. Ancak samimi bir niyet görürsem, anlaşmazlıkları çözmemi sağlayacak sevgi ve kabul tutumunu koruyabilirim.

Bu düşünce tarzı biraz naif mi? Sadece iyiyi mi görüyorum ve olumsuza karşı kör mü kalıyorum? HAYIR, olumlu özellikleri görme sanatı hem olumluyu hem de olumsuzu görmek, ancak sonra olumsuzu serbest bırakmak anlamına gelir. Zaten olumsuz/kötü olana neden bir şeyler ekleyeyim ki? Başkalarının zayıflıklarına tepkimin öfke veya nefret yerine şefkatli bir karşılık olmasını sağlarım.

Kişisel gelişim ve ruhsal gelişim yolunda cam temizleme sanatı şarttır.

Charlie Hogg