Dünyada Olmak
3 Mart 2023 Cuma
Sevmeyi Seçmek
27 Temmuz 2023 Perşembe

Endişe Alışkanlığını Bırakmak

Endişeleniyor musunuz? Muhtemelen evet… Öyleyse, bunun nasıl bir fantezi olduğunu öğrenmek ister miydiniz? Lütfen okumaya devam edin…

 

Endişe Alışkanlığını Bırakmak

 

Bu en yaygın günlük zihinsel faaliyettir.  Zihinsel enerjinin en büyük yanlış kullanımıdır. Tam bir zaman kaybıdır.  Ve hatta öldürebilir bile.  İşte buna endişe denir.

Endişelenmek iyidir, öyle değil mi?  Endişe ilgilendiğinizi gösterir, öyle değil mi?  Bu, geleceği akıllıca tahmin ediyorsunuz demektir…evet mi?  Hayır, hayır ve hayır!  Endişe kurguya dayanan gerginliktir.  Bu “fantezisi kurulan felakettir.”  Bilincinizin doğal yaratıcılığının gücünü azaltan bir olumsuz düşünceler dizisidir. Neticede fiziksel sindirim sisteminizi sabote edebilir.

Endişeli düşünme neden özellikle sindirim sistemini etkiler? 

 

Belki de bunun nedeni realitenin ışığına karşıt olarak, felaket fantezisi kurulduğunda, tamamen gerçek dışı olduğundan bunu yutmakta zorlanılacağı içindir!  Bununla beraber, en kötü sonuçlu kendi ev yapımız olan hikayelere yatırım yaptıkça, bedenimizin belli kimyasallarının aşırı üretimini harekete geçiririz.

Winston Churchill yaşamının sonlarına doğru bir seferinde şöyle söylemiştir: ”Geriye dönüp okumuş olduğum bütün sözlere baktığımda, ölüm yatağındayken, hayatında hiçbir zaman gerçekleşmemiş olaylara ilişkin pek çok zorluk yaşadığını söyleyen bir adamın hikayesini hatırlıyorum”.

Peki endişe nedir? Geleceğe yansıtılan olumsuz algılanmış bir geçmişin ifadesidir. İncinme anılarının dibine kadar taranıp, gelecekte olacak çatışma veya kaybın hayali bir hikaye halinde yeniden düzenlenmesidir.

Ve pek çok kişi endişenin zaman ve enerji israfı olduğunu onaylamasına rağmen, bu gene de ebeveynlerimizden öğrendiğimiz en yaygın derslerden biridir.  Nesilden nesle geçmiş olan, hüküm süren efsane şöyledir, “Endişelenmek iyidir, ilgilendiğinizi gösterir”.  Ve bu elbette ki saçmalıktır!  Endişe korkudur, ilgi ise sevgidir ve korku ile sevgi zıt kutuplardır.  Eğer bir an için durur ve başka birisi için neden endişelendiğinizin farkına varırsanız, bunun aynı zamanda bencillikle motive olduğunu da fark edersiniz – aslında kendiniz için endişelenmişsinizdir.  Başka birisine kötü bir şey olursa nasıl hissedeceğinize dair endişelenirsiniz.  Aslında bunu halihazırda hissetmektesinizdir!

Endişeli düşünme sadece öğrenilmiş bir alışkanlıktır, kötü haberlerin, talihsiz olayların ve başkalarının kişisel travma hikayelerinin günlük toksik diyetiyle beslenen bir alışkanlıktır.  “Endişe etme, Mutlu ol!“ bu aynı zamanda hit olmuş bir şarkının ismidir.  Pek çok kişi için bu kolay değildir, çünkü endişe zihinsel/duygusal bir uyuşturucu haline gelmiştir ve sadece “mutlu ol” demek bu uyuşturucu için bir tehdittir. Ayrıca, pek çok kişi endişelenerek …oldukça mutlu olduklarını düşünürler!  Böyle yapıyor musunuz?

Endişe aynı zamanda sübtil bir şimdiden kaçınmadır.  Bu olumsuz bir geleceğe kaçıştır, böylece şu anın realitesi ile tamamen yüzleşmek ve uğraşmak gerekmez.  Ama gene de, huzuru sadece şimdi ve burada bulabiliriz. Sadece şimdi ve burada başkaları için mevcut ve ulaşılabilir olabiliriz. Endişe yokluktur.  Endişe alışkanlığından özgürleşmek için kendimize neden şimdi burada olmak istemediğimizi, seyrimizi neden geleceğe naklettiğimizi sormamız gerekebilir.

Soru:  Düşüncelerinizin yüzde kaçı endişeli düşüncelerdir ve yüzde kaçı gerçekten gerçekleşir?

Düşünme:  Endişe etme. Mutlu ol – endişe ve mutluluk arasındaki fark nedir – not alın.

Eylem: Gün sonunda bugün endişelendiğiniz konuların hepsi hakkında bir liste yapın, sonra her maddenin yanına gerçekte ne yapacağınızı yazın.