Sessizliğin Güçlü Sesi
12 Haziran 2017 Pazartesi
Stressiz Yaşam için Altın Öğütler
12 Haziran 2017 Pazartesi

Stressiz Yaşam

“ STRES MODERN HAYATIN DOĞAL BİR PARÇASIDIR. BİRAZ STRES İYİDİR.”
– BU İFADE TAMAMEN BİR EFSANEDEN İBARETTİR!

 

Olumlu Stres diye bir şey yoktur. Stres tanım itibariyle, doğal olmayan, sağlıksız ve dolayısıyla daima olumsuz bir durumdur.  Stres, insanlık olarak yüzyıllardır kendi yaratmış olduğumuz ve yaratmaya da devam ettiğimiz koşuşturmacalarımız arasında, sıklıkla kullandığımız ve giderek daha da ön plana çıkan bir kavramdır. Stres,  öyle bir kavramdır ki, gerçekte hissettiklerimizi ne denli saklamaya çalışarak güçlü gözükmeye çalışsak da, kimi zaman kontrol edemediğimiz göz yaşları ya da öfke patlamaları olarak kendini gösterir; kimi zamansa fiziksel bir rahatsızlık nedeniyle gitmiş olduğumuz doktorda, rahatsızlığımızın sebebi olarak ortaya çıkar. Başkalarıyla ilişkilerimiz içerisine dahi sızmıştır bu gizli kelime. O denli Stresli bir iş hayatımız vardır ki, istemeden de olsa eve gelince sevdiklerimizin kalbini kırmışızdır.

Peki bu denli bizi sıkan ve oldukça önemli fiziksel rahatsızlıklara dahi sebep olarak gösterilebilen bu kavram nedir gerçekte? Stres nedir? Başkaları tarafından bize sunulan ve yaşantımızı sürdürürken maruz kaldığımız bir durum mudur? Yoksa modern dünyanın kaçınılmaz bir gerçeği midir?  Stres kendi ellerimizle yarattığımız bir canavar mıdır? Herşeyden önemlisi Stresten nasıl kurtulabiliriz? Yürüyüş yaparak mı? Müzik dinleyerek mi? Doğada sakin bir gün geçirerek mi? Yoksa boş zamanlarımızı sevdiklerimizle birlikte  geçirerek mi? Bu şekilde stresten uzak kaldığınıza ve rahatladığınıza inanıyor musunuz gerçekten? Oysa, o geçici rahatlamalar sonrasında, yaşam oyununun stresli bir sahnesinde, tekrar gerildiğinizi hissediyorsunuz öyle değil mi?

İşte Stres hakkında bilinmeyen bazı sırlar.

STRES NEDİR?

Stres size değiştirmeniz gereken bir şey olduğunu söyleyen, bir habercidir ve stresin insan hayatında oynadığı rolü ve bir anlamda misyonu, fiziksel ağrıdan farklı değildir. Aynen fiziksel ağrıda olduğu gibi, stres de size öğrenmeniz gereken birşey olduğunu söyler.

Nasıl vücudunuzun herhangi bir yerinde bir ağrı hissettiğinizde, bu ağrı size bedeninizde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğundan dolayı bir rahatsızlık hissettiğinize ilişkin bir bilgi veriyorsa, Stres de aynı şekilde size bu işareti veren bir ağrı gibidir.

Örneğimize geri dönelim ve biraz daha spesifik bir hale getirelim. Başınızda bir ağrı hissediyorsunuz ve ağrı bir türlü geçmediği için bir ağrı kesici alıyorsunuz. Bir süre için ağrı kesiliyor, ancak ilacın etkisi geçtiği anda, ağrı tekrar ortaya çıkıyor. Çünkü aslında hissetmekte olduğunuz baş ağrısı belki de vücudunuz başka bir bölgesinde oluşan bir rahatsızlıktan kaynaklanıyor, ve bu rahatsızlık ortadan kalkmadığı, gerçekten çözümlenmediği sürece ağrı size vücudunuzda aslında yolunda gitmeyen birşeyler olduğuna ilişkin sinyaller vermeye devam ediyor. İşte stresi yaşantımızda yoğun olarak deneyimlediğimizde ve etkilerinden kurtulmak için yürüyüş yaptığımız, müzik dinlediğimiz, sevdiklerimizle zaman geçirdiğimiz anlarda anlık da olsa bir rahatlama ve gevşeme hali deneyimlesek dahi aslında, tekrar o stresli ortama girdiğimizde ya da stresli bir an geçirdiğimizde o gerilimi ve rahatsızlık halini, tıpkı ağrı kesici örneğinde olduğu gibi tekrar hissediyoruz. Peki Stres bize tam anlamıyla neyi işaret ediyor? Gerçek anlamda stresten uzak durabilmek için ne yapmamız gerekiyor? Stresli ortamlardan uzak kalmak mı? İş değiştirmek mi? Ya da belki de eş değiştirmek mi? Asla değil, bunlar sadece Stresten kaçmaya çalışmanın sonuç alınamayacak yolları gibidir. Çünkü gerçek anlamda ortadan kaldıramadığınız sürece o peşinizden gelmeye mutlaka devam edecektir.

Stresiniz neden kaynaklanıyor? İşinizden mi? Ailenizden mi? İş yerinizde anlaşamadığınız birisinden mi? Yoksa sürekli söylediklerinize karşı çıkan birisi mi? Hayır, Aslında hiçbirisi değil? Büyük gerçekle karşılaşmaya hazır mısınız? Çünkü aslında stres hakkında hiç bilmediğimiz büyük bir sır var. Aslında stresin hiçbirisi yukarıda saydığımız kişiler değil? Stres bize, aynaya baktığımızda yüzünü gördüğümüz kişi kadar yakın. Stresin temel sebebi aslında ta kendimiziz.

STRES NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Hayatta asla kontrol altına alamayacağımız şeyler nelerdir? Başka olaylar, başka insanlar, durumlar, hava durumu, doğal afetler, ölüm, ve bu listeyi daha çok uzatabiliriz.

Stres, aslında kontrol altına alamayacağımız şeyleri kontrol altına almaya çalışıyor olduğumuz zaman ortaya çıkar.

Peki ya hayatta – en azından potansiyel anlamda – yüzde yüz kontrol altına alabileceğimiz tek şey nedir?
Kendimiz.
O halde, kendimiz dışındaki hiç bir şeyi yüzde yüz kontrol altına alamıyorsak, stresten kurtulmanın tek yöntemi herşeyi boş vermek midir? Asla değil. Gerçekte tamamen bizim sorumluluğumuzda olan, olaylara, kişilere kısacası hayata vermiş olduğumuz cevaplar tamamen bizim elimizdedir. Dolayısıyla, zor olarak tanımlanabilecek bir durumla karşılaştığımızda, önümüzde iki alternatif olacaktır :
*  Şayet biz hayatta değerler üzerine dayalı olarak, doğru cevabı verebilirsek, vermiş olduğumuz bu cevap çerçevesinde zaten olayı oluşturan kişi ya da durum da bunun beraberinde değişecektir.
* Ancak karşımızdaki kişiyi kontrol altına almaya çalışırsak şayet, bu karşımızdaki kişide bir baskı oluşturacak, bunun neticesinde kişi, sizinle olan iletişiminde engel oluşturacak, ve kişi tepkiyle karşılayacaktır.

STRES YÖNETİMİ

Stres Yönetimi aslında Kişisel Yönetim’dir. Gün içerisinde, konuşmalarınızda kaç defa şu ya da bu kimse yüzünden ya da başka bir olaydan dolayı, kendimi böyle hissediyorum, bu yüzden kendimi kötü hissediyorum, ya da üzgün hissediyorum, öfkelendim vs dediğinizi bir düşünün.  Aslında başka bir kimseyi sizde stres oluşturması nedeniyle yargılamak, o kişinin sizin ne düşündüğünüzden, ne hissettiğinizden, neye karar verdiğinizden ve ne yapmanız gerektiğinden sorumlu olduğunu düşünmekle aynı yanılsamadan ibarettir. Diğer bir deyişle, bu başka birisinin sizin yerinize hayatınızı yaşadığını söylemek gibidir.
“Birisi size elinde saati patlamak üzere işleyen patlayıcı bir bomba getirerek, size hediye olarak vermek istediğini söylese, onu alır mıydınız? O halde neden başka birisinin size üzüntü vermesine ya da öfkelenmesine sebep olmasına izin veriyorsunuz?”
Gerçek stres yönetimi ya da kişisel yönetim, duygusal / zihinsel / ruhsal anlamda her türlü rahatsızlık duygusunun sorumluluğunu  alma prensibine dayanır.
Gerçek stres yönetimi ya da kişisel yönetim, kendi dışımızda her ne olursa olsun, sonuçları öngörerek olay gerçekleşmeden önce cevap vermeyi seçmek anlamına gelir.
Size sıkıntıyı veren, geç kalan otobüs ya da sıkışık trafikte kalan araba değil, sizin olaylara cevap verme şeklinizdir. Trafiği açmak sizin elinizde olan bir şey değildir. Ancak bundan dolayı sıkıntı duymak, aslında sizin elinizde olmayan bir şey sebebiyle kendi kendinize adeta bir acı çektirmenizdir.
Ruhsal anlamda olgun ve aydın bir kişi ise, cevap verme yeteneğinizin sorumluluğunu alarak, metanetinizi ve sakinliğinizi korumayı seçerek, her olayın ya da kişinin karşısında olumlu kalabilir. Ancak bunu yaşayabilmek ya da böyle bir konuma gelebilmek tabii ki salt bir makale okumak ile gerçekleşebilecek bir şey değildir. Kendi üzerinizde çalışmanız gerekir.  Başka diğer herkes panik içerisindeyken, olaylar kaotik bir hal almışken, soğukkanlılığınızı korumak, metanetinizi ve huzurunuzu kaybetmemek için,  düşüncelerimizi ve dolayısıyla duygularımızı nasıl kontrol altına alabileceğimizi bilmek, farklı algılamaları seçebilmeyi öğrenmeyi gerektirir. Gerçekte kendinizi incitenin diğer kişi ya da olay değil de, bizzat kendiniz olduğunu bir defa anladığınızda ise, yolun yarısını almış olursunuz. Yolun diğer yarısı ise, başkalarını suçlamak ve acınızı başkalarına yansıtma alışkanlığını kırmak olacaktır. Diğer kişi hiçbir zaman sorun değildir.  İşte bunu anladığımızda tekrar uyanık ve özgür oluruz.  Stresin normal olduğunu ve biraz stresin iyi olduğunu söylemek ise aslında tembel düşünme ve içsel bir çalışmadan kaçmaktan ibarettir.

Tabii Stressiz Yaşam üzerine bir yazı okumak ile, tüm yaşamınız sihirli bir değnekle değişmeyecektir.  Ancak burada yazanların üzerine düşünür ve yaşantınızda uygulamaya çalışırsanız faydasını göreceksiniz. Önümüzdeki günlerde, kendinizi Stres altında hissettiğinizde, üzüldüğünüzde ya da öfkelendiğinizde bir defa daha düşünün. Gerçekten kendinizi kötü hissetmeyi seçmekte kararlı mısınız? Bu gerginliği hissetmenin size gerçekten de fayda sağlayacağını düşünüyor olamazsınız. Öyleyse neden mutluluk ve huzuru seçip, olaylara farklı bir açıdan yaklaşarak, hayata verebileceğiniz en doğru yanıtı seçmeyesiniz?