Engeller mi Fırsatlar mı?

Engel hedefime varmada yolumu tıkayan herhangi bir şey olabilir. Fakat aynı zamanda, hepimiz engelin yolumuzda bizi durdurmasından çok, çok kereler beklentilerimizin ötesine bizi götürdüğünü de deneyimlemişizdir.

Yolumuza çıkanlar fiziksel engeller ve kaya parçaları da olsa veya zihinsel ve duygusal bariyerler de olsa, kimse engellerden hoşlanmaz. Ortaya çıktıklarında, enerjimizi emen hayal kırıklıklarını yaratır ve fakat gerçekleri görmemizi sağlarlar.

Engeller veya problemler, ister fiziksel ister içsel iş olsun, yapmamız gereken fazladan bir iş anlamına gelir. Düşünebilmek ve yeni kararlar alabilmek için, konfor alanımızdan çıkmaya zorlanır, daha derinlere bakmaya mecbur oluruz. Kendimizi esnetmemiz gerekir. Fakat kendimize bu esneme konusunda neyin yanlış olduğunu da sorabiliriz. Zaman zaman konfor alanımızdan çıkmak iyi bir şey değil midir? Ve bu neden bütünüyle olumlu bir deneyim olmasın?

Başka bir bakış açısından, engel gerçekte bir hayırduası da olabilir. Anahtar, doğru tutumu koruyabilmektir; yani sakin olmak ve her şeyin iyi olacağına güvenmek…

Eğer her zaman aynı rutine takılıp kalmış ve büyümeye istekli değil isek, o zaman yenilik nerededir ve gelişim nerededir? Her yıl doğum günlerimizi kutluyor olabiliriz, fakat ruhsal büyüme nerededir?

Ne zaman engeller veya zor durumlar görünürse, ilk önce onları hayat dersleri olarak kabul etmeyi öğrenmeli ve hemen direnç göstermemeliyiz. Onlardan korkmayın. Eğer korkarsanız, sizi bırakmazlar. Bu kabul ediş ise yükü derhal yarıya indirir. Eğer dövüşür ve çığlık atarsak,  bu sadece dersi öğrenmemizi zorlaştırır.

Gerçekte, kendi hayatımda yakın bir zaman önce vardığım bir sonuç “dışarılarda bir yerlerde” hiçbir gerçek engel olmadığı, aslında gerçek engellerin burada ve benim içimde olduğudur.  Meselenin aslını görmeyi reddettiğimde, olumsuz düşünmeye devam ettiğimde veya sorumluluğu almayıp onun yerine suçlamaya devam ettiğimde, kendimin en kötü düşmanı haline gelirim. Eğer çevreleyen bütün bu faktörleri değiştirmeyi becerebilirsem, o zaman engel beni gerçekte yeni ve belki daha ilginç ufuklara taşıyan bir hayırdua ve bir fırsat haline gelebilir.

Bazen insanlar zihinlerindeki bir amaç ile işe başlar ve daha sonra o amaca giden yol bloke olduğunda, isteklerini kaybeder, hedeflerini düşürür veya yön duygularını kaybederler. Bunu nasıl adlandırırsınız? Bir korkak olmak mı, vazgeçmek mi yoksa teslim olmak mı? Veya basitçe, engeli hayat oyunundaki bir şeyi ne kadar çok istediğinizi görmek ve onun için her şeyi göze almaya ne kadar istekli olduğunuzu anlamak için bir sınav olarak görmek mümkün müdür?

Yolunuzdaki bir güçlük nedeni ile yön değiştirirseniz, o zaman amacınızı koruduğunuzu fakat sadece ona doğru başka bir yolda ilerlediğinizi söyleyebilirsiniz. Durum bu olabilir, ancak orijinal yolda devam etmeye niçin istekli değilsiniz? Çünkü bunu yapar ve güçlüğün üstesinden gelirsek, o zaman bir sonraki seviyeye geçeriz ve bunun sonucunda güçlenmiş olduğumuzu hissederiz.

Anahtar, kaos içinde sakin ve bütün kalmaktır. Eğer nasıl, niçin, ne zaman ve ne kasırgasının içinde yakalanırsak, o zaman bu engellerimize ait sorular silsilesi hiç bitmez, hatta sürekli uzar gider. Zihin meşgul ve dağınık olur ve odaklanamayan bir zihin hiçbir zaman güvenilir kararlar veremez. Karışmış bir zihin engelin ötesini görme ve o anın içinde ne gibi imkânların gelişmekte olduğunun güzelliğini takdir etme gücüne sahip olamaz.

Olumlu düşünceler yaratırken, içimde dingin ve sessiz kalırsam, o zaman sadece birbirinden ayrı düşmüş bileşenleri değil, o durumdaki bütün boyutları görebilirim. Önümde gelişmekte ve açığa çıkmakta olan durumun içinde fayda olduğunu gerçekten görebilirim. Engel belki beni koruyor, bana rehberlik ediyor, bana yeni bir şey gösteriyor, bana daha iyi bir şey veriyordur. Fakat bu yeni sahneyi takdir etmek için zihnimin mevcudiyetine gerek vardır. Bu kendini yönetmeye doğru büyük bir adımdır.

Artık zamanıdır… Engeli kılık değiştirmiş bir hayırduası olarak, öğrenmek ve büyümek için bir olanak olarak görmenin zamanıdır.

Kaderimizi değiştirmeye doğru ilk adım bakış açımızı değiştirmektir!

Aruna Ladva