Başladığınız işi bitirin
Bir işi başarıyla tamamlamak için bazen onunla belirli bir süre mücadele ederiz. Fakat üzerimizde tamamlanması gereken çok fazla iş olduğunda, zihnimizde anında aşırı bir yüklenme hissederiz. Başladığınız işi mümkün olduğunca bitirmeye çalışın. Üzerinizdeki işleri bitirmek başarı sevincini ve zihin huzurunu beraberinde getirir. Devam edin, bunu tüm gün boyunca yapın. Yenisine başlamadan önce eski işleri bitirin ve günün sonunda kendinizi nasıl hissettiğinizi görün.
Suçluluk duygusundan kurtulun
Suçluluk duymak sallanan koltukta oturmak gibidir. Duygusal olarak ileri geri sallanırız fakat bu bizi hiçbir yere götürmez. Bir dahaki sefer kendinizi suçluluk sandalyesinde otururken bulduğunuzda hemen oradan inin ve daha iyi bir duygusal mekâna geçin. Peki nasıl? Kendinize bunu telafi etmek için ne yapabileceğinizi sorun ve sonra bunu uygulayın. Yapıcı olun, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.
Geçmişin yükünü bırakın
Fazla yük taşımak bizi yavaşlatır. Bir doğa yürüyüşüne katıldığınızı ve gereksiz eşyayla dolu ağır bir sırt çantası taşıdığınızı düşünün. Benzer şekilde takılıp kaldığınız ve taşımaya devam ettiğiniz geçmişteki olumsuz anılar bir amaca hizmet ediyor mu? Yaşamak istediğiniz hayata ulaşmak için takılıp kaldığınız hayatı bırakmak zorundasınız.
Güvenli bir alan yaratın
Her şeyi geride bırakmak hepimizin yapmak istediği bir şeydir. Kendinize güvenli bir alan yaratın. Dikkatinizi dağıtan şeylerden uzak durun. Telefonunuzu kapatın. Sakinleştirici bir müzik dinleyin. Sadece içinde bulunduğunuz andan ve kendi başınalığınızdan keyif alın. Bu zamanı yaşadığınız son olayları değerlendirmek, yeni hayaller kurmak ya da ruhunuzu şarj etmek üzere kendi içsel dünyanıza dönmek için kullanabilirsiniz.
Korkuyu yenin
Korku duvarlar yaratır. En büyük duvar gerçek özümüz ile algılanan özümüz arasındaki duvardır. Korku farkındalığımızı ve davranışımızı kolaylıkla etkileyecek bir güce sahiptir. O aynı zamanda bilinçsiz zihnimizin arka planında ninni gibi çalan, bilincimizi farkında olmadan uyutan gizli bir şekilde ortaya çıkar. Ruhsal güçler bizi tüm korkulardan özgür hale getirir.
Üç büyük güç: Sabır, hoşgörü, hoşnutluk
Üç temel güç bu dünyada yaşamamıza yardım eder. Bunlardan ilki sabır, ikincisi hoşgörüdür. Kendimize, bedenimize ya da sevdiğimiz birine ne olursa olsun durumu kabul etmemiz ve onu olabildiğince olumlu bir şekilde ele almamız gerekir. Ne olacak, nasıl olacak korkusu olayları yalnızca daha kötü hale getirir ve onları yapıcı bir çözüme kavuşturacak olan gücü ve açıklığı kaybetmemize yol açar. Üçüncü güç hoşnutluktur. Kendimden ve her şeyden hoşnut olma hali… Bu üç güç hayatımızdaki diğer güçlerin de çalışmasına izin verir. İtibarımızı ve öz saygımızı korumamızı sağlar. Ruhsal güçler içsel gücümüzü korur, kendi ruhsal güzelliğimizi yansıtır. Bunlar hayatta ihtiyacımız olan gerçek güçlerdir.
İçsel ruhsal enerji sorunlar ya da çatışmalar karşısında saf ve kusursuz tepkiler vermemizi sağlar. İçimizde, üzüntü ve karmanın durumlara şiddetle tepki verme alışkanlığının yarattığı karmaşık ve olumsuz koşullanmalar taşırız. Öfke, şiddet, kabullenmeme, korku, kıskançlık ve saldırganlık kişiliğimize yerleşmiştir. Ruhsal güçlerimizi hatırlayarak ve uyum sağlamayı, hoş görmeyi ve olabildiğince uyanık kalmayı öğrenerek hayat ile aramızda şiddetsiz, tepki göstermek yerine karşılık vermeyi seçtiğimiz bir ilişki yaratırız. Reddetmek yerine hoş karşılamayı tercih ederiz. Yalnızca içsel huzur anlayışı, sevginin tatlılığı ve neşenin gücü ile hayatta kalabiliriz.